TİROİD BEZİ FONKSİYONLARI ,HİPOTİROİDİ ve HİPERTİROİDİ

TİROİD BEZİ HASTALIKLARI
12 Haziran 2016
TİROİD HORMONLARININ METABOLİK ETKİLERİ
12 Haziran 2016

TİROİD BEZİ FONKSİYONLARI ,HİPOTİROİDİ ve HİPERTİROİDİ

TİROİD BEZİ FONKSİYONLARI ,HİPOTİROİDİ ve HİPERTİROİDİ

tiroid bezi1

Tiroid bezi, boynun ön orta  tarafında, Adem elması denilen kıkırdağın altında, soluk borusunun önünde yer alan ve hormon salgılayan bir iç salgı bezidir. Şekli kelebeğe benzeyen bu bez, vücudun enerjiyi kullanması ve depolamasıyla ilişkili olan; triodotironin (T3) ve tiroksin (T4) denilen iki adet hormon üretir.

Tiroid bezi salgıladığı  bu hormonlar  aracılığıyla vücutta nereyse tüm sistem ve organların işleyişini düzenleyerek  metabolizmanın kontrolünde çok önemli bir rol oynar. Bezin salgıladığı  tiroid hormonlarının büyüme, gelişme, enerji oluşumu ve kullanımı, vücut ısısının sağlanması ve devamlılığı, her türlü metabolizma faaliyeti, diğer hormonların etkileri ve enzimlerin normal işlevlerinin sağlanmasında  çok önemli bir payı vardır.

Tiroid hormonları vücudun enerji durumunu kontrol ederek dolaşım, sindirim ve sinir sistemi başta olmak üzere bütün sistemlerin çalışmaları üzerinde önemli rol oynarlar. Çeşitli sebeplerle bu hormonlarının fazla üretilip salgılanması ya da olması gerekenden az üretilmesi  söz konusu olabilmektedir.

Tiroid hormonlarının normalden fazla salgılandığı hale hipertiroidi,  normalden az salgılandığı hale hipotiroidi  denmektedir.

Salgılamanın fazla olduğu hipertiroidi durumunda; çarpıntı olarak adlandırılan kalbin hızlı atması, aşırı hareketlilik, aşırı iştah ve yemek yemeye rağmen kilo kaybı, sinirlilik, ellerde titreme, terleme, saç dökülmesi,sıcağa karşı toleransta azalma, adet bozukluğu, barsak hareketlerinde artma ve ishal  gibi şikâyetler oluşurken,  salgılamanın yetersiz olduğu hipotiroidi durumunda ise; hareketlerde ağırlık ve yavaşlama, halsizlik, vücutta ve özellikle yüzde şişkinlik, su tutulması, kilo artışı, ciltte kuruma, soğuğa karşı toleransın azalması, ses kısıklığı, barsak hareketlerinde azalma ve kabızlık , adet düzensizliği ve daha ciddi aşamalarda zihinsel fonksiyonlarda yavaşlama gibi şikayetler ortaya çıkabilmektedir.

HİPOTİROİDİ NEDİR?

Tiroid hormonunun normalden az salgılanması demek olan hipotiroidi; en sık rastlanılan tiroit hastalığıdır. Kadınlarda daha sık olup  yaşla birlikte görülme sıklığı artan bu durumun  ailesel geçişi de sıktır.

Hipotiroidi belirtileri nelerdir?

•             Yorgunluk

•             Zihinsel yavaşlama

•             Hareketlerde ağırlık ve yavaşlama

•             Vücutta ve özellikle yüzde şişkinlik, ödem

•             Kilo alma

•             Cilt ve saçta kuruma

•             Soğuğa karşı toleransın azalması

•             Barsak hareketlerinde azalma ve kabızlık

•             Adet düzensizliği

Erişkinlerde  en sık sebep Hashimoto tiroiditidir. Bu hastalıkta bağışıklık sistemi tiroit bezine saldırıp , zarar vererek yeterli hormon üretilmesini engeller. Hipotiroidi  çeşitli sebeplerden dolayı kullanılan radyoaktif iyot tedavisi veya cerrahi sonrasında da gelişebilmektedir. Ayrıca tiroit bezinin gelişmemesine bağlı olarak doğuştan itibaren de hipotiroidi görülebilmektedir.

Erişkinlerde, hipotirodiye bağlı mental ve fiziksel performansta azalma meydana gelebildiği gibi, sebep olduğu  kolesterol yüksekliği neticesinde  kalp hastalığı da sık görülebilmektedir.  Ayrıca  tedavi edilmeyen ciddi  hipotiroidiye bağlı olarak, hayatı tehdit eden bir durum olan miksödem koması gelişebilir. Hipotiroidi tanısı  gebelik döneminde bebeğin sağlığı açısından özellikle  önem taşır. Bebeklere doğumda yapılan rutin testlerde hipotiroidisi olanlar tespit edilebilmektedir. Tedavi edilmeyen bebeklerde  zihinsel yavaşlama-gerileme görülür veya çocuğun gelişimi normal olmaz.

Kanda TSH düzeyinin yüksek ve T4 düzeyinin düşük olması hipotiroidiyi gösterir. Hipotiroidinin erken evresinde veya hafif hipotiroidi durumunda T4 düzeyleri normalin altına inmeden önce TSH düzeyi  yükseleceğinden, erken dönemde TSH düzeyindeki bozukluk daha alarme edicidir. Şayet hipotiroidinin nedeni Hashimoto tiroditi ise  kanda tiroit bezine saldıran otoantikorlar da yüksek ölçülebilir.

Hipotiroidi tiroit hormon ilacı verilerek tedavi edilir. Kullanılan ilaç levotiroksin (tiroit bezinin doğal olarak ürettiği T4’ün sentetik olarak, laboratuvar koşullarında  üretilmiş hali )dir. Tiroit hormon replasman tedavisi genel olarak ömür boyu yapılması gerekmektedir. Takip ve tedavide  belirli aralıklarla yapılan kan testleri ne göre değişiklikler yapılması gerekebilmektedir. Tiroit hormon ilaçlarının ihtiyaçtan fazla alınması halinde zaman içinde kemik kaybı, kalp fonksiyonlarında bozulma ve kalp ritminde anormallikler oluşabildiği gibi, dozun yetersiz  olduğu durumda  da şikâyetlerin düzelmesi mümkün olmamaktadır. Hamilelik ve bazı başka zamanlarda sık aralıklar ile doz ayarlaması yapmak gerekebilir.

Hipotiroidi  tedavi edilmezse, ciddi bir sağlık sorunları oluşabilir. Belitilerden bir veya birden fazlası söz konusuysa  veya ailede tiroit hastası  varsa, doktora başvurulup, kan testi yapılmalıdır.

Günümüzde hamilelik  veya  60 yaşın üstündeki tüm kadınlarda, şikayetler  olsun olmasın tiroit fonksiyonlarının kontrol edilmesi önerilmektedir.

HİPERTİROİDİ NEDİR?              

Tiroid hormonlarının normalden fazla salgılandığı durumdur. Fazla salgılanan tiroit hormonlarının kalp, kas ve sinir sistemine etkilerinden dolayı çeşitli şikayetler oluşur. Hastalığın şiddetine göre  şikayetlerin görülme sıklığı değişebilir.

•             Kaslarda zayıflık, güçsüzlük

•             Ellerde titreme

•             Kalp çarpıntısı

•             Yorgunluk

•             Sinirlilik

•             Normal veya fazla yemenize rağmen kilo kaybı

•             İshal (artmış barsak haraketleri)

•             Göz problemleri (gözlerde rahatsızlık hissi, görmede zorluk)

•             Adet düzensizliği

•             Sıcağa karşı toleransta azalma

•             Aşırı terleme

•             Kısırlık

Hipertirodi sebepleri nelerdir?

•             Hipertiroidinin en sık sebebi;  tiroid bezinin büyüyüp fazlaca hormon üretmeye başladığı  Graves hastalığıdır. Bağışıklık sisteminde tiroit bezine karşı oluşan antikorlar tiroit bezini uyararak normalden fazla hormon üretmesine neden olur. Graves hastalığında bazı hastalarda, gözün arkasında şişlik olmasından dolayı gözler  dışarı çıkmış gibi görünür.

•             Tiroid nodülleri

•             Fazla tiroit hormon ilacı alınması

•             Tiroit bezinin iltihabı (Subakut,Lenfositik veya Postpartum tiroiditler)

Hipertiroidi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?            

1-Radyoaktif İyot Tedavisi:

Radyoaktif madde  ile işaretlenmiş iyotun, tiroit bezi tarafından tutulup  ve tiroit bezini harap etmesi ilkesine dayanır.Hastalar uygulamadan sonra etrafa radyasyon yaymamaları için  24-48 saat izole edilirler.  Hipertiroidi tedavisinde etkili bir yöntem olmakla birlikte bu tedavi  tiroit bezinin tümünün harabiyetine yol açtığından tedavi sonrası  hormon takviyesi gerektirebilmektedir.

2-Cerrahi Tedavi:

Tiroidektomi  kalıcı bir çözüm olmakla beraber, daha az tercih edilmektedir. Bunun nedeni de karşılaşılabilecek  cerrahi komlplikasyonlardır. Cerrahi tedavi seçeneği;

•             Tiroit bezi çok büyüyüp, bası yaparak nefes almaya engel oluyorsa,

•             Antiroid ilaçlar işe yaramıyorsa

•             Radyoaktif iyot tedavisi bazı nedenlerden dolayı verilemiyorsa tercih edilmektedir.

Radyoaktif iyot ve cerrahi tedavilerden sonra da  tiroit hormon düzeylerine düzenli aralıklarla bakılması gerekir. Çünkü bu tedavilerden sonra , çoğu hastada hipotiroidi gelişmekte (yani yeterli miktarda tiroit hormonu üretemezler) ve  tiroit hormon takviyesi için  ilacı almaları gerekmektedir.

Tiroidin normalden az çalışmasının (hipotiroidi) tedavisi cerrahi değildir. Bu durumda yapılacak tedavi, eksik olan tiroit hormonunun ilaç olarak dışarıdan verilmesidir. Tiroidin fazla çalışması (hipertiroidi) ise cerrahi olarak tedavi edilebilirse de, ameliyat ilk seçenek değildir.  Tiroit bezinin tümünün yaygın olarak fazla çalışması (diffüz toksik guatr ya da Graves hastalığı) durumunda, hastalığın tedavisinde ilk seçenek  ilaç tedavisi olmaktadır.  Eğer ilaç tedavisi başarısız olur ya da bu tedavi ile bir süre  tiroit hormonları  normale dönmüş olsa bile hastalık tekrarlar ise iki farklı seçenek denenebilir: birincisi radyoaktif iyot ablasyon (RIA; halk arasında atom olarak adlandırılan) tedavisidir, diğeri ise cerrahi olarak tiroit bezinin tamamının veya tamamına yakın bir kısmının çıkarılmasıdır. Tiroit bezinin fazla çalışmasına neden olabilecek bir başka durum;  bir veya birden fazla nodülün aşırı çalıştığı, geri kalan tiroid dokusunun normal olduğu  toksik nodüler guatr hastalığıdır.  Bunda  Graves hastalığının aksine nodüllerin dışında geri kalan tiroit dokusu normaldir. Bu nedenle tedavide öncelik  aşırı çalışan tiroit nodül ya da nodüllerinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Yandaş problemleri olan, ameliyat açısından riskleri olan ya da ameliyatı kabul etmeyen hastalarda RIA tedavisi denenebilir. Ancak toksik nodüler guatrda RIA tedavisine yanıt genelde yeterli olmadığından,  cerrahi tedavi birinci sırada tercih edilmektedir.

 

Op.Dr.Semra Polat

Genel Cerrahi Uzmanı

semrapolat
Genel Cerrahi Uzmanı 1993 İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1993-1997 Karabük ve Çınarcık Sağlık Ocaklarında pratisyen hekim 1997 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında ihtisas 2003 yılında Genel Cerrahi Uzmanı 2003-2015 Üsküdar Özel Yunus Emre Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı 3 Ağustos 2015'ten itibaren özel muayenehanesinde hizmet vermektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir