TİROİD HORMONLARININ METABOLİK ETKİLERİ
12 Haziran 2016
HEMOROİDLERİN TEDAVİSİNDE BANT LİGASYONU YÖNTEMİ
12 Haziran 2016

HEMOROİDLER (BASUR-MAYASIL)

HEMOROİDLER (BASUR-MAYASIL)

 

Hemoroidler, damar yumağı yapısında olup, anüsün çıkışında yastıkçık görevi gören normal anatomik yapılardır. Yapılarında kan damarları, düz kaslar ve bağdokusu bulunan hemoroidlerin içinde, atardamar ve toplardamarlar arası direkt bağlantılar mevcuttur. Bu  yapı sayesinde kalınbarsağın en son kısmındaki alıcıların uyarısıyla hemoroidal doku içindeki kan miktarı hızlı bir şekilde ayarlanıp istemsiz gaz ve sıvı kaçaklarına engel olunarak günlük yaşam kalitesine önemli ölçüde katkı sağlanmaktadır.

Kabızlık-ishal atakları, tuvalette fazla ıkınma, hamilelik, aşırı kilo gibi çeşitli nedenlerden dolayı hemoroidleri barsak duvarına bağlayan bağlar zarar görerek  bu dokunun aşağıya doğru sarkmasına, içindeki kan dolaşımının bozulmasına ve doku içinde kan göllenmesine neden olurlar. Böylece normalde de varolan hemoroidlerin , zorlanma ve yerçekimi etkisiyle anatomik yapısının bozulup, aşağıya doğru sarkması sonucu hemoroidal  (basur-mayasıl) hastalık ortaya çıkar.

Hemoroidlerin toplumdaki sıklığı tam olarak bilinmese de, yaşla birlikte belirgin bir şekilde arttığı ve  50 li yaşlardan sonraki nüfusun yaklaşık yarısında bulunduğu bilinmektedir.hemo3

Hemoroidler kabaca iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılmakta , iç hemoroidler de 1’den 4’e kadar derecelendirilmektedir:

I.    Derece Hemoroidler: Makattan dışarı çıkmayan,sadece kanamave ağrı yapan,

II.   Derece Hemoroidler;:Büyük abdest  esnasında ve ıkınma ile dışarı çıkan ve sonra kendiliğinden içeri giren,

III.Derece Hemoroidler: Büyük abdestten sonra kendiliğinden içeri girmeyip el ile geri itilebilen,

IV. Derece Hemoroidler: Devamlı makat dışında duran ,geri içeri itilemeyen hemoroidlerdir. Bu grupta iç ve dış hemoroidler birlikte makattan dışarı sarkar. Memeler büyük, nemli ve genelde ağrısız olmakla birlikte, büyük abdestten sonra tam temizlenememe, iç çamaşırın kirlenmesi,  mukozal sümüksü bir akıntı, zaman zaman kanama ve otururken ağrı olabilmektedir.

Bu derecelendirme, seçeceğimiz tedavi yöntemi açısından önemlidir.

İç hemoroidler genelde ağrısız, dış hemoroidler ise ağrılıdır. Hemoroid dokusu içinde kan göllenmesi sonucu pıhtılaşma meydana gelebilir. “Akut tromboz “ olarak isimlendirilen bu durum sıklıkla çok ağrılı ve çoğu kez acil operasyon gerektirir.

HEMOROİDİN OLUŞMA SEBEPLERİ :

En sık sebep kronik kabızlık ve ishaldir. Ayrıca, yüksek yada düşük makat kası (sfinkter) basıncı, kolit, proktit, enterit gibi barsak enfeksiyonları, kötü beslenme alışkanlığı (liften fakir diyetle beslenme, alkol, tahriş edici aşırı acılı gıda tüketimi, vb.), ailesel yatkınlık, yetersiz hijyen, anüs içi hemoroidal damar duvar yapısının doğuştan zayıf olması veya sonradan zayıflayıp torbalanması, prostat büyümesi ve kabızlık nedeni ile tuvalette uzun süre oturmak ve aşırı ıkınmak, tuvalet ihtiyacını ertelemek,  gün boyu oturmak veya ayakta kalmak, aşırı yorgunluk, ata binmek, bisiklet sürmek gibi bazı spor etkinlikleri,  meslek (sürekli ayakta kalma gerektiren berber, öğretmenlik, şöförlük, pilotluk gibi ), yaşlılık, hamilelik,  başka hastalıklara eşlik (kalın barsak kanseri veya portal hipertansiyon gibi )  myoma uteri, over kisti  gibi karın içi büyük urlar, kronik öksürük, şişmanlık gibi karın ve damar içi basınçlarını artıran başka hastalıklar genel sebepler arasında sayılabilir.

HEMOROİDİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

  • Makattan kanama,
  • Ağrı,
  • Makatta ele gelen şişlikler ,
  • Kaşıntı,
  • Islaklık,akıntı vb.

TANI NASIL KONUR?

Şikayetler dikkatlice dinlendikten sonra yapılan anal muayene genellikle genç hastalarda tanı için yeterlidir. Şüphede kalındığında, rektal kanama şikayeti ile gelen hastalara rektoskopi önerilir. İleri yaşlarda kabızlık veya dışkılama alışkanlığında değişikliklerle gelen ve yapılan anal muayenesinde hemoroid saptanan hastalarda diğer hastalıkları (kalınbarsak kanseri, kolit vb.) ayırt etmek için mutlaka endoskopi (rektosigmoidoskopi,kolonoskopi ) yapılıp, altta yatan bir kalın barsak tümörü olmadığından emin olunmalıdır.

 Bazen  hastalar anüs ve kalın barsak kanserlerini, kalın barsak ülser ve  iltihaplarını,  fissür ( çatlak ),  apse ve fistülleri  yanlışlıkla hemoroid  sanarak umursamayabilmekte veya utandıklarından  muayeneden kaçınmaktadırlar. Korku ya da utanma nedeniyle muayeneden kaçınmak hastaya zaman kaybettirdiği gibi, tedavi olabilme şansını da oldukça azaltmaktadır!!!!!

Unutulmamalıdır ki hemoroid tek başına kalın barsak kanserinin belirtisi olabilir!!!!!

HEMOROİD KOMPLİKASYONLARI

a) Uzun süreli kanamalar sonucu anemi ve buna bağlı hipotansiyon, halsizlik, iştahsızlık ve solukluk,

b) Memelerde yaralanma ve iltihaplanma sonucu lokal ve sistemik ateş,

c) Strangulasyon, yani dışarda duran hemoroid memesinin stres, alkol, ağır yemek, kabızlık, mushil kullanımı ve ishal gibi bir nedenle aniden pıhtılarla dolması sonucu anormal şişip tamamının anüs dışına fırlaması ve şiddetli ağrı yapmasıdır. Dışkılama ve günlük yaşamı engeller. Ağrı ve kanamalar, enfeksiyon ve ateş yüzünden halsizlik ve iştahsızlık gelişebilir. Hemoroidin en kötü şekli olup tedavi aciliyet gerektirir. Duruma göre önce konservatif tıbbi yöntemlerle başlanır, ancak genelde cerrahi eksizyon veya trombektomi gerektirir.

TEDAVİ:

Tedavi seçenekleri hemoroidin yeri (iç ve dış) ve derecesine göre değişmektedir. Genel olarak;

1 – İlaç ve diyet ile yapılan medikal tedaviler,

2 – Ameliyat dışı müdahale ile yapılan tedaviler,

3 – Cerrahi tedaviler olarak sınıflayabiliriz.

Erken evre vakaların (Evre 1-2) çoğunda, bazı diet önerileri, dışkılama alışkanlıklarının düzeltilmesi, bazı bitkisel katkılar ve/veya bazı ilaçlar ile tedavi sağlanır. Medikal tedavide,  sıcak su oturma banyoları, kortikosteroid içeren pomad ve fitiller, aneljezik (ağrı kesici ) kremler, dışkı yumuşatıcıları, kan dolaşımı düzenleyicileri kullanılır. Hastaya barsak fonksiyonlarının düzenlenmesi, altta yatan kabızlığın giderilmesi, diyette bol lifli gıdalara ağırlık verilmesi, günlük su alımının arttırılması için ortalama 1.5-2 litre su içilmesi önerilir.

İleri evrelerde (evre 2-3), sarkan hemoroidal dokuların sabitlenerek hastalığın yok edilmesine yönelik anoskopik bazı girişimlere başvurulur. Bu girişimler, aynı endoskopi gibi ayaktan (hastaneye yatırılmadan) yapılır. Kurutucu madde enjeksiyonu (injeksiyon skleroterapi), band ligasyonu ve infrared laser uygulaması yöntemlerinin ustaca uygulandıklarında tedavi başarıları yüksektir, genelde ağrısızdırlar ve pekçok vakada ameliyata gerek kalmamaktadır.hemo4

1.Lastik Bant Ligasyonu: Herhangi bir anesteziye gerek kalmadan, ayaktan hemoroid pakesinin köküne lastik band yerleştirilmesi işlemidir. Lastik band sonucunda beslenmesi bozulan hemoroid memesi  kuruyup düşmektedir. 1. ve 2. derece hemoroidlere uygulanabilmektedir. Oldukça kolay ve uygun vakalarda ağrısız olan bu işlemde hastanın anestezi almasına ve hastanede kalmasına gerek yoktur.

2. Skleroterapi: 1. ve 2 derece hemoroidlerde özel olarak hazırlanmış sklerozan ( damarları büzücü) bir ilacın özel bir enjektör ile hemoroid pakesinin dibinde hemen mukoza altına uygulanması işlemidir. Damarların büzüşmesi sonucu memeler kaybolur. Birkaç seans gerekebilen  bu işlem de ağrısız ve  hastaneye yatmadan uygulanabilmektedir.

3.İnfrared Foto Koagulasyon: Halk arasında yanlış olarak  lazer diye de bilinen infrared koagulasyon ile hemoroid  tedavisi tıbbi teknolojinin son yeniliklerindendir.Bu yöntem lazer ışık grubundan (kızıl ötesi), süreli bir sıcak ışık ile genişlemiş hemoroidal damarların pıhtılaşmasının sağlanmasıdır. Bu işlem sonucunda hemoroidi besleyen damarlar yakılmakta ve hemoroid pakesi kaybolmaktadır. Bu yöntemle, 1-2 saniyede kanamalar durdurulabilir ve 1-3 saniyelik uygulamalarla birinci, ikinci bazen üçüncü derece hemoroidler büyük oranda sorun olmaktan çıkarılabilir. Ayaktan, ağrısız  ve anestezi gerektirmeyen bu yöntem hemoroidin büyüklüğüne göre 3-4 seans uygulanabilmektedir. İnfrared koagulasyon  hemoroid tedavisinde oldukça güvenilir  bir yöntem olup,  gebelerde de güvenle kullanılabilmektedir.

4- Nd-YAG Lazer: Lazer (contact Nd-YAG) hemoroid tedavisinde son yeniliklerden biridir. Operasyon süresi 5 ile 15 dakika arasıdır. Ameliyat sonrası ağrı yok denecek kadar azdır.Hasta aynı gün taburcu olmaktadır.

Çok ilerlemiş vakalarda (evre 4), kombine iç ve dış hemoroidlerin  veya  prolapsus  varlığında, medikal tedaviye yanıt alınamayan olgularda,  hemoroidle birlikte ek anal sorunların (fissür, fistül, ülserleşme, v.s.) varlığında  cerrahi tedavi gerekir. Bu bölge ameliyatlarının ağrılı olması nedeniyle, son yıllarda geliştirilen bazı yeni teknolojiler kullanılmaktadır. Ultrasonik dissektör ya da PPH stapler kullanarak gerçekleştirilen ameliyatlar sonrası başarı oranı ve hasta konforu son derece yüksek olmaktadır.

5- PPH ,stapler ile hemoroidektomi (Longo tekniği, zımbalama yöntemi): Makattan dışarı sarkmış hemoroid memelerinin anüsün hissiz (sinir uçlarının bulunmayan) bölgesinde bu işlem için geliştirilmiş özel bir aparatla kesilip yukarı çekilerek, bölgenin eski anatomik yapısına geri döndürülmesidir. Klasik yöntemle yapılan ameliyatlarda hemoroid memeleri kesilerek alınır ve burada açık yaralar oluşur. Asıl ağrı ve sancıya sebep olan, bu açık yaralardır. PPH tekniğinde bu memeler yukarı çekilip, eski işlevlerine geri döndürülür. Klasik yöntemlere göre operasyon süresi daha kısa olup, normal hayata dönüş daha çabuktur Lokal anestezi yeterli olabilir, ancak genel anestezi tavsiye edilir. PPH Stapler hemoroidlerin tedavisi için son teknolojiyle geliştirilen özel bir alet olup,tek kullanımlıktır. Her hastaya bir alet kullanılır. Bu yöntemin klasik cerrahiye göre avantajları;

1-Makat anatomisi ve görevinin tam düzelmesi

2-Daha kısa dönemde günlük hayata dönülmesi

3-Çok daha az ağrı,kanama ve kaşıntı olması

4-Operasyon sonrası gaz kaçırma ve dışkı tutamama gibi problemlerin hemen hiç olmaması.

Unutmayınız!!!! Hemoroid hastalığının tedavi başarısı, hastalığın evresi ve hastanın genel durumuna en uygun yöntemin seçilmesi ile artar.

Op.Dr.Semra Polat

Genel Cerrahi Uzmanı

semrapolat
Genel Cerrahi Uzmanı 1993 İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1993-1997 Karabük ve Çınarcık Sağlık Ocaklarında pratisyen hekim 1997 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında ihtisas 2003 yılında Genel Cerrahi Uzmanı 2003-2015 Üsküdar Özel Yunus Emre Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı 3 Ağustos 2015'ten itibaren özel muayenehanesinde hizmet vermektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir